BioShock Infinite Oyunu Hakkında Bilinmesi Gerekenler

BioShock'u BioShock yapan neydi? Tabi ki derin hikayesi! Retro fütüristtik atmosferi, kendine has FPS mekanikleri ve maskotlaşmış olan sübyancı robotları. Bu yazımızda BioShock Infinite eleştiriyoruz. Deli gibi item lootladığımız FPS oyunu BioShock'un 3. oyunudur. İlk iki oyunun geçtiği sanat, bilim ve özgür düşünce ile kafayı yiyip, işleri çığırından çıkartmış olan Rapture Şehrinden bu yazımızda bahsetmeyeceğiz. Çünkü BioShock bizi denizin derinliklerinden göklere çıkarıyor son oyunuyla. Neresinden başlayacağımızı bilmiyoruz gökyüzünde yüzen Columbia şehrini anlatmaya. 85 yılda inşa edilen Columbia, her tarafı propaganda arşivleriyle dolu, yozlaşmış eğitimle beyni yıkanan cahil bir nesil yetiştiren, yöneticisi Comstock'un kendini peygamber ilan ettiği ve insanların dini sömürü ve ırk, din ayrımı yapılarak bölünüp yönetildiği uçan bir şehir. Evet, uçan kısmı dışında bir yerden tanıdık gelmiş olabilir bu hikaye. Bu şehir beyaz adam sevdalısı ve tam bir Amerikan faşizanı, öyle ki Amerika kurucu liderleri birer peygamber ilan edilmişken, siyahileri kölelikten kurtaran Abraham Lincoln bir şeytan olarak tasvir edilmiş. Kızılderililer, Çinliler ve Amerikan olmayan herkes kusurlu ırk. Şehirdeki beyaz adamlar huzur ve refah içinde yaşarlarken, alt ve fakir sınıfın ise tamamını ise diğer ırklar oluşturuyor. Şehirde bir beyazın bir siyahiyle olan aşkı büyük bir suç. Aynı zamanda uçan şehir, Nuh'un Gemisine de benzetiliyor. Oyun boyunca şehrin her yerini geziyor ve farklı amaca hitap eden farklı siyasi görüşleri olan örgütlerin bir çoğunu ziyaret ediyoruz. 

Öncelikle atmosferden bahsedelim, BioShock Infinite'nin atmosferi şüphesiz ilk 10'a girer bizim için. Yapım ekibi ince ince animasyon çalışmış ve bize retro fütüristtik bir şehirde geçen, günümüz bir çok bilim kurgu filminden çok daha başarılı bir hikaye anlatmış, tüm mekanlar ince ince tasarlanmış. Görev rotasını değiştirip, biraz şehri gezdiğimizde büyüleniyor ve yaşadığını hissediyorsunuz. Piknik yapan insanlar, satıcılar, bonzai içen çocuklar, dans edenler, güneşlenenler, dinlenenler, açlıktan ölenler, karnavallar, oyunlar, oyuncaklar (...) şehrin her yerinde bir aktivite var ve animasyonlar neredeyse kendini hiç tekrar etmiyor. Şehirde kendi başına takılan her sivil için ayrı bir replik yazılmış. Her hangi bir binanın her hangi bir odasına girdiğinizde bile odanın tasarımı anlamlı bir şekilde dizayn edilmiş. Örneğin karakola girdiğinizde sadece etrafa bakınarak polislerin Elizabeth'i aradığını anlayabilirsiniz. Ya da bir eve girdiğinizde polise sizin robot resminizi çizdiren bir kadına rastlayabilirsiniz.

Columbia yaşıyor. İnsanların sohbetlerini dinleyebilir. Otomatlardan Comstock'un propagandalarını izleyebilir, çocuklar için yapılan ırkçı kuklalara bakabilir ya da karnavalda kafir, anarşist öldürme oyunu oynayabilirsiniz. Etrafta bir çok şeyle etkileşime girilebiliyor yani. Zaten her şey lootlanabiliyor. Lootla babam lootla!

Ana karakterimiz: Booker DeWitt

Booker DeWitt

Ana karakterimiz Booker DeWitt ise kumar borcunun kapanması karşılığında bu uçan şehirde hapis tutulan bir kızı (Elizabeth) kurtarması için gökyüzüne yollanıyor. Bu hikayemizin girişi elbette, fakat oyunun hikayesi kitaplara sığayacak kadar derin ve karmaşık. Öyle ki etraftaki tüm ses kayıtlarını dinleseniz bile oyun bittiğinde kesin olarak açıklanmayan ve üzerine teori yürütmeniz için eksik bırakılan hikaye öğeleri mevcut, ya da sığmamış olabilir.

Yan Karakterimiz: Elizabeth

Elizabeth

Elizabeth'den de bahsetmesek olmaz elbet, çünkü o da oyunun başardığı en iyi şeylerden biri. Elizabeth, büyük konuşmayalım ama şimdiye kadar tasalanmış en gerçekçi takip karakteri. Gezdiğiniz her mekana ayak uyduruyor, savaştığınızda saklanıyor, etrafı inceliyor, sigara içen birinin yanında gerçekten öksürüyor, erkekler tuvaletine girmeyip, size acele etmenizi söylüyor, pis bir tuvalete girerseniz, burnunu kapatıp iğrendiğini söylüyor, pamuk şekerciden pamuk şeker alıyor, etraftaki insanlarla sohbet ediyor, ilginç bir olay olduğunda durup izliyor ve çok çok daha fazlası... Takipçi karakterimiz etrafla sürekli etkileşimde, savaş esnasında size yardımcı olacak öğeleri paralel evrenlerden getiriyor, hatta sizin için etrafı bile lootluyor. Oyun rotasının dışında bir binanın bodrum katına girdiğinizde, Elizabeth'in şarkı söylemesi için ona gitar çalarak aksiyona kısa bir mola bile verebiliyorsunuz. Elizabeth size oyunu co-op mod da, bir arkadaşınızla oynuyormuş hissi veriyor ve dolayısıyla karakterle duygusal olarak bağlanabiliyorsunuz.

BioShock Infinite'in Oyun Mekanikleri

Oyunun mekaniklerinden bahsedecek olacak olursak bir çoğu ilk iki oyunla aynı. Plazmid'in bu oyundaki adı vigor. Sadece iki silah taşıyabiliyoruz ve mermi alıp vigor ve silah yükseltmesi yapabileceğimiz otomatlarımız bu oyunda da mevcut. Bunun dışında sağ tuşla kullanabileceğimiz ateş ya da elektrik atmamızı, düşmanları havaya asmamızı, kendi tarafımıza çekmemizi sağlayan bir çok vigor mevcut. İşin içine bir de kancamızda girince, oyun klasik FPS mekaniklerinden uzaklaşıp, kişisel bir savaş deneyimi yaşamamızı sağlıyor. Savaşması eğlenceli yani, öyle bir çok FPS oyunundaki gibi "of şu düşmanlar ne zaman bitecek, ilerleyim de sinematik girsin artık!" demiyorsunuz. Oyun ne hikayesiyle, ne de mekaniksel olarak kendini pek tekrar etmiyor.

BioShock Infinite'in Grafikleri

Grafiklere gelirsek, Infinite'nin zaten foto realisttik olma gibi bir kaygısı yok, kendine has çizimlere sahip, ışık ve karanlık harika kullanılmış. Unreal Engine 3'ün suyu çıkarılarak yapılan bir oyun olduğu için kaplamalar bazen geç geliyor. Oyunu normal moddan üstte alırsanız, düşmanlar kafalarından bile vurduğunuzda tek seferde ölmediği için akıcı savaş mekanikleri topallamaya başlıyor. 

BioShock Infinite'in Hikayesi

[success title="Hikayeden Alıntı" icon="fas fa-cubes"]Çocukken Bill adında bir köpeğim vardı ve tüm köpekler gibi Bil'de sadık bir dosttu. Onu doyurmasak bile Bill sadık olurdu, onu vursak bile Bill sadık olurdu. İşte siyahi adam bunu yapabildiğinde toplumdaki yerini alacak. [/success]

Oyunun hikayesine söyleyecek pek bir şeyimiz yok, işin içine paralel evrenler girdiğinde zaten hepimiz ağzımız açık izliyoruz. Gayet etkileyici gidişata ve başarılı bir sona sahip. Fakat oyunun alt hikayesi çok derin olduğundan ve BioShock bir RPG oyunu olmadığı için oyun ne kadar etkileyici sahne içerse de hikayenin tamamını akıcı bir şekilde anlatmayı başaramıyor. Çünkü her oyuncu tüm haritayı ayrıntısıyla dolaşıp, etraftaki ses kayıtlarını sırasıyla dinlemek istemeyebilir. Bir FPS oyunundan ne bekliyorsunuz? Hikaye, akıcılık, atmosfer... Hepsi fazlasıyla mevcut BioShock Infinite'de! Bu da aşkla yapılmış oyunlardan biri. BioShock Infinite kesin ve net olarak 7. neslin en iyi oyunları arasında bizim için. Oynamayanınız varsa oynasın, adam olun! 😉

BioShock Infinite'nin Sistem Gereksinimleri

Teknik Özellikler
Minimum
İşletim Sistemi	Windows Vista Service Pack 2 32-bit
İşlemci	Intel Core 2 DUO 2.4 GHz AMD Athlon X2 2.7 GHz
RAM Bellek	2 GB
Ekran Kartı	DirectX10 Compatible ATI Radeon HD 3870 NVIDIA 8800 GT Intel HD 3000 Integrated Graphics
Ekran Kartı Belleği	512 MB
Depolama	20 GB Not: Daha iyi bir açılış ve tepkime hızı için SSD önerilir.
Önerilen
İşletim Sistemi	Windows 7 Service Pack 1 64-bit
İşlemci	Quad Core İşlemci
RAM Bellek	4 GB
Ekran Kartı	AMD Radeon HD 6950 NVIDIA GeForce GTX 560 DirectX11 Compatible,
Ekran Kartı Belleği	1024 MB
Depolama	30 GB Not: Daha iyi bir açılış ve tepkime hızı için SSD önerilir.

BioShock Infinite Oyununu Satın Al

Bu içerik Harun İstenci tarafından aşağıda belirtilmiş olan kategoriler altında oluşturulmuş ve yayınlanmıştır. İçeriğin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur. | İstenci Systems

Harun İstenci Hakkında
1997 yılında İstanbul'da dünyaya geldi ve memleketi Kastamonu. Çocukluğundan bu yana bilgisayar sistemleri üzerinde çalışıyor ve internet üzerinde içerik üretiyor...

Harun İstenci Resmi Web Sitesi

Hakkında Daha Fazla >